Peki biraz Duster’dan bahsetmeye başlayalım. Duster yerden yüksek yapısı, geniş yanaklı lastikleri ve yeterli süspansiyon sistemi ile ülkemizin bozuk yollarını kabus olmaktan çıkarıyor. Pek çok kişinin aracının altını vurduğu veya lastiğine balon yaptırdığı yerde Duster ile hız kesmeden geçebiliyorsunuz. 3000 km’yi aşan kullanımım sırasında Duster’ın en çok bu özelliğini sevdim. Test aracımız Duster’ın en güçsüz dizel motoruna sahip olmasına rağmen hiçbir koşulda bizi mahcup etmedi. Özellikle düşük devirlerdeki canlılığı dCi motorun kullanımını çok kolaylaştırıyor. Karadeniz’in dik yaylalarına çıkarken Duster tüm enerjisini ortaya koydu ve bizi rahatlıkla hedefimize ulaştırdı. Bölgenin bazı yaylalarına normal binek araçların çıkmasının çok zor olduğunu söyleyen yöre insanı, Duster’ı görünce bu araçla bahsettiğim yaylalara çıkmadan gitmememizi belirttiler. 4x2 Duster’ımızın üzerinde standart gelen M+S lastikler kaygan zeminlerde standart bir lastikten daha fazla tutunma sağlayarak tırmanmalarda üstün bir performans göstermesini sağladı. Eskiden Renault Toros için kullanılan ‘Keçi gibi tırmanıyor’ sözü artık Duster için kullanılabilir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder